5 Ekim 2009 Pazartesi

Hareketler Güzel Ama?

Çok Güzel Hareketler Bunlar… Başladığı günden beri ara ara beğenerek seyrediyorum. Ancak bana göre en iyi performanslarını dün geceki Oskar Töreninin konu olduğu skeçleriyle sergilediler. Kısa müzikal tadındaki skeç oyunculuğu ve esprileriyle hayli güzeldi. Tebrik etmek istiyorum ve bu kalitedeki skeçlerin devamını diliyorum.
Ancak eleştiri yapmadan da geçemeyeceğim. Çünkü sıkıştıkları her noktada çok fazla belden aşağı espriler yapılıyor. Çocukların da televizyonda olmasa da internette seyrettiği skeçler kötü örnek olabilir. Bu eleştirileri engellemek için Yılmaz Erdoğan’ın seyirciler arasına çocukları oturtup sonra da onlara “ahlakınız bozuluyor mu?” mealindeki sorular sorması bu durumu aklamaz!

İki yeni dizi: Ezel ve Kapalıçarşı

Geçtiğimiz hafta Pazartesi iki yeni dizi başladı. Show TV’de Ezel, ATV’de Kapalıçarşı. Her ikisini de hafta sonu tekrarlarından izledim. Ezel gayet iyi hazırlanmış bir proje izlenimi veriyor. Cansu Dere dışında oyuncu seçimi de iyi. Uyarlama konusunda başarılı olan Ay Yapım bakalım bu dizide de aynı başarıyı gösterebilecek mi? Monte Kristo Kontu uyarlaması olan dizi ne kadar uzun ömürlü olabilir bilemiyorum. Konunun aslına sadık kalınırsa bir süre sonra sıkıntı çekebilirler.
Kapalıçarşı’ya gelince… Açıkçası beni Ezel’den daha fazla etkiledi. TMC Canım Ailem’den sonra yine sıcak ve naif bir konu ile izleyiciyi buluşturuyor. Oyuncu kadrosu da oldukça iddialı. İlk bölümüyle Ezel’in gerisinde kalmış gibi görünse de bence ilerleyen bölümler büyük çekişmelere şahit olacağız.

Dizilerdeki mantık hataları

Beni rahatsız eden bir durum var. Dizilerdeki mantıksızlıklar. Tamam bir yere kadar izleyici yiyor da. Bir yerden sonra kendi kendine soruyor. Ezel çok iyi başladı dedik ama en can alıcı sahnesi daha doğrusu hikayenin asıl noktasında yapılan hata insana bu kadar da olmaz dedirtiyor. Arkadaşları tarafından üzerine suç yıkılmak istenen kahramanımıza, daha sonra cinayette kullanılacak olan silahı tutturuluyor. Ancak sahnede çok açık görünüyor ki sadece silahın namlusundan tutuyor. O şekilde tutarak adam öldüremeyeceği kesin. Ayrıca parmak izlerini silmeyi akıl eden adam silahın her yerini siler.
Unutulmaz dizisindeki mantıksızlık ise bir öncekinden daha da vahim. Büyük bir Holdingin Yönetim Kurulu toplantılarında söz sahibi olan ve holdingin sahibi aileye gelin gidecek olan kızın ailesi o kadar fakir o kadar fakir ki, faturalarını ödeyecek para bulamıyorlar. Yoksa kıyafet, ayakkabı ve çantalarına para vermekten ailesine para yetiştiremiyor mu bu kız!
Aynı durum Yaprak Dökümü’nde de var. Aile çok ama çok sıkıntıda. Baba ay sonunu getirmek için hesap üstüne hesap yapıyor. Ama kızlar bir giydiklerini bir daha giymiyor?!
Elveda Rumeli’de 9 yıl sonrasının oyuncu seçiminde sıkıntı yaşamış. Ailenin en küçük kızı Zarifecik diğer kızlardan daha büyük görünüyor. Üstelik en büyük abla ile birlikte okuyup geldi muallime oluyor. 9 yıl önce en fazla 6 yaşında olan bu kız şimdi 15 yaşında olmalı ama?!! Büyütülen bütün çocuklarda aynı sorun var. Yaşlılık makyajları da inandırıcı değil. Oysa en iyi dizilerden biriydi bu konuda.
Bunlar sadece birkaç örnek.

Es-Es'e ne oldu?
ATV iyi dizilerinden ES-ES’i yayınlamadı bu hafta. Acaba dizi yetişmedi mi, yoksa Bir Şarkısın Sen’i eski gününe mi almaya karar verdi? Ancak ES-ES ne zaman yayınlanacak, bu konuyla ilgili de bir tanıtım dönmedi. Yoksa ‘Ey Aşk Nerdesin?’ ve ‘Yalancısın Sen’ dizilerinden sonra ES-ES’i de mi kaldırmaya karar verdi? Bu kadar ahlaksız dizinin içinde nispeten izlenebilecek dizilere biraz daha şans verilse diyorum. AGB’nin ölçümlerinin ne kadar adaletli olduğu konusunda da şüpheliyim çünkü!
05.10.2009
EKRAN TİMİ - Haber 7

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder