4 Ağustos 2009 Salı

Şekerin Tadı Epey Kaçtı!

Bu sabah "Kanserin besini şeker" diye bir yazı ile güne başladım. Uzmanlar uyarıyor, kanserden korunmak istiyorsanız şekerden ve undan kaçının. Hadi diyelimki kanserden uzak duralım diye şekerden kaçındık, peki yediğimiz içtiğimiz herşeyin adını diyet ürün ya da şeker içermiyor kılıfıyla ambalajlayıp burnumuzun dibine kadar sokan tüketim pazarı gerçeğine ne demeli. Günlük hayatta kullanımı hızla artan sakarin, aspartam gibi kimyasal tatlandırıcıların hayatı tehdit ediyor olması bir yana bunun şekerden daha iyi bir şey gibi bir kılıfa sokularak insanların kandırılması da ayrı bir korkutucu taraf. Son yıllarda gıda sektöründe şeker yerine kullanılan yapay tatlandırıcıların acı yüzünü ortaya koyan ürkütücü gerçekler Beslenme Bülteni'nde bir makaleyle dile getirilmiş. Peki hayatımızı tehdit eden bunca tehlikeye karşı tüketicinin sesini duyan var mı?

Yazıdan çarpıcı notlar:

-Son sekiz yılda kimyasal tatlandırıcıların ithalatı 13 kattan fazla arttı.

-Yapay tatlandırıcı 1 kilo baklavada en çok 1 gram kullanılabilir. Ancak market raflarında satılan birçok ürünün ‘içindekiler’ kısmında yapay tatlandırıcı kullanıldığı ifade edilse de ne kadar kullanıldığı (kaç miligram) yazmıyor. Bilinen markaların diyet ürünlerinin neredeyse hiçbirinde kullanılan tatlandırıcı oranı yazmıyor.

-Şekerden yüzlerce kat daha tatlı olan alternatif tatlandırıcıların 20 kuruşluk miktarı, 2 YTL civarındaki bir kilogram şekerin işlevini görüyor. Amerika’da bir dönem yasaklanan, kansere neden olduğu iddia edilen, diyetisyen ve doktorlar tarafından kullanılmaması tavsiye edilen yapay tatlandırıcılar, İstanbul Eminönü’ndeki tezgâhlarda bile açıktan satılıyor.

- Türkiye’de pancardan üretilen şeker miktarı yıldan yıla düşüyor. Bunun altında iki neden yatıyor. Birincisi kaçak gelen şeker, ikincisi ise yapay tatlandırıcılar.

Yazının orjinal devamı için tık...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder