29 Temmuz 2009 Çarşamba

"TRT'nin Türbanlı Muhabiri Dikkat Çekti" Kimin Dikkatini?

Şurada da yazdığı gibi bugün bütün manşetlerde ve internet medya sitelerinde bu haber afişe ediliyor. Çünkü bu ülke insanlarının artık tartışmaktan yorulduğu konular habire kaşınmak isteniyor. Kaşındıkça ortalığı karıştırdıkça prim yaptıkları için. Nedir mesele türbanlı! yani doğru tabirle başörtülü bir bayan TRT'de çalışıyormuş. Kızı tanımasam ben bile inanacağım fakat külliyen yalan bir haber. Hadi onu geçtim, haberin tarafsızlığı, objektifliği, araştırma aşaması filan da... Nedir olayı ilginç kılan güzide basınımız nezdinde, başörtülü bir bayanın haddini bilmeyerek, bu ülkenin ekmeğinden suyundan, eğitiminden, bilumum hizmetlerinden ancak birileri izin verdiği takdirde faydalanması söz konusu olabilen ilginç canlı türünün haddini aşarak ve küstahça bizzat elinde TRT mikrofonuyla boy göstermesi ve küstahça meslek icra edebilmesi... Peki güzide basınımız bu durumda ne yapmalı, Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin yüce emelleri doğrultusunda muasır medeniyete ulaşmaktaki önümüzdeki en nadide engel olan, haddini bilmeyerek yüce değerlere saygısızlık eden dahili ve harici mihrakların uzantısı türbanlıyı bizzat afişe etmeli, taciz etmeli, tekfir etmeli, sürmeli, hatta yoketmeli.

Ben diyorumki esasında, şu konuşa konuşa bitirilemeyen türban! konusuna artık bir nokta konulsa. Şöyle açık açık bir yasa çıkarılsa. Bu türbanlı denen yaratıkımsı canlılar Türkiye Cumhuriyeti'nin hangi kurum ve kuruluşlarına ve dahi kafelerine, çay bahçelerine, okullarına, parklarına, gazinolarına alınıp alınmayacağı madde madde yazılsa, bu yaratık türü de nerelere girip nerele giremeyeceğini bilse, nerelerde çalışıp nerelerde zinhar çalışamayacağını bilse, ve eğerki bu konuda bir bilinmezlik sözkonusu olduğunda bu konuda ombudsman düzeyindeki uzmanlara danışılsa ve hatta belli muhitlerdeki çok değerli gözler rahatsız oluyor idiyse ve belkide alerjileri varsa türbana karşı o mühitlerde açık açık beyan edilse ve türbanlı yaratıkların o muhitlerden izole edilmesi için devlet kolluk güçleri görevlendirilse ve türbanlı türünden cinsler oralara alınmasa.... Falan filan.... Yani sınırlar daha açık çizilse, had hudud daha net bilinse iyi olmaz mı? Beğenmediğimiz İran tümden yasak etmiş mesela açık olmayı, ya da tam tersi yine beğenmediğimiz Tunus, Sudan tümden yasak etmiş türbanlı sokağa çıkmayı. Hangisini örnek alsak şimdikinden daha makul. Hiç değilse net adamlar...

Ama buna karşılık da 80 küsür yıldır bu ülkede burunlarının ucunda olunmasına rağmen yok sayılan bu türden, çalışmasına hatta kapısından içeri bile girmesi olası olmayan kurumların ayakta durması ve hizmet etmesi için yine bu türbanlı ırkının çoğunluğunu oluşturduğu halktan vergi alınırken de bir ayıklamaya gidilse. Kapısından içeriye giremediği kurumların hizmetinde bulunarak apak süte kara bulaştırır gibi paraları dahil edilmese. Hizmet almadığı yere para da vermese. Ne ola ki?

3 yorum:

  1. ah bir vergi vermesek biraz siksak disimizi neler olur ama !!!

    YanıtlaSil
  2. Çok haklısınız. Sadece biraz...

    YanıtlaSil
  3. Çok iyi bir yazı. Tebrik ediyorum. Kesinlikle katılıyorum. Vergi almaya gelince vatandaşsın ama haklardan yararlanmaya gelince ikinci sınıf!

    YanıtlaSil