21 Ağustos 2009 Cuma

yere bakarak yürümeye korkuyorum!

Sabahın ilk saatleri.
Henüz etraf kalabalıklaşmamış, daha erken saatlerde süpürülen (çok şükür ki) sokak henüz kirlenmemiş.
Havada gayet açık ve Istanbul için tertemiz denebilir.
Gürültü kirliliği ise meydana çıkmak için son yarım saatinde belkide.
Sokağın köşesinden gelen, vücudumda var olan tüm tüylerimi kaldırmak ve midemi ağzıma getirmekle kalmayıp, bakışlarımı şimşek gibi o tarafa çeken bir boğaz temizleme sesi ile irkiliyorum.Hareketin devamını anlatmaya bünyem müsade etmiyor.
Aahhhh keşke ortalığı kafamı patlatan bir gürültü götürseydi de duymasaydım şu sesi. Duymasaydım da yaradılmış birinden nefret etmeseydim, tiksinmeseydim.
Ben gözlerimden ateş fırlayarak, hayretler içerisinde sesin kaynağına bakarken utanıyorum, tiksiniyorum ama yinede ısrarla o adamın gözlerinin içine bakıyorum.
Belki utanır diye ama nerdeeeeeeeeeeee !
Hangi devirdeyiz?
Neredeyiz?
Kiminleyiz? Şaşakalıyorum.
Yerlere tükürme olayının beden sağlığımız üzerindeki etkileri malumdur zaten de, ben bu durumun ruh sağlım üzereinde ki etkilerinden kurtulamıyorum.
Lütfen ama lütfen sigara yasağı getirerek bizlere rahat nefes aldıran yöneticilerimiz bu "yerlere tükürme" hadisesine de el atsınlar.
Lütfen çook rica ediyorum. İnanın yere bakarak yürümeye korkuyoum.
Yok ama, bu sefer az da olsa umutluyum.
Şehirler arası otobüslerde yıllarca, yanımızdaki, önümüzdeki, arkamızdaki insanların kocaaa yol boyunca topu topu yaklaşık 50 m3lük otobüsün içinde püfür püfür sigarasıyla kendimizi zehirlemesine izin veren bizler sigara yasağını bu boyutlara getirtebildiysek,
sokaklara tükürme ve çöp atma yasağı konusunda da başarılı olacağımızı düşünmeye başladım.
Ayrıca bunun bir kul hakkı olduğunu düşündüğümü de belitmeden geçemeyeceğim.
Herkese tertemiz günler diliyorum.

2 yorum:

  1. Çok iyi bir konuya temas etmişsiniz. Benim de duygularıma tercüman olmuşsunuz. Teşekkür eder yazılarınızın devamını bekleriz.

    YanıtlaSil
  2. Sonuna kadar katılıyorum, duygularıma tercüman olmuş e.t.'cim...

    YanıtlaSil